3 Şubat 2009 Salı


''36'' numaralı koltuğun önünde durdu kadın, kıpkırmızı olmuş gözleriyle adama baktı, ''sakın tek bir kelime bile etme, uyumak istiyorum'' dedi yerleşirken. Adam yüzündeki şaşkın ifadeyle kadına baktı sadece. Kadın ne kadar uğraştıysa da uyuyamadı. ''Nereye gideceğini bilmeden yolculuğa çıkmak nasıldır bilir misin?''dedi. Adam ''nereye gideceğini biliyorum'' dedi. Otobüsten indiklerinde hava kararmıştı, ''biraz yürüyeceğiz'' dedi adam. Kadın sadece kafasını salladı. Hem karanlıktı hem aydınlık yürüdükleri yol. Kadın hem huzurluydu hem rahatsız. Kapıyı birkaç denemeden sonra açabildi adam, kadın tedirgin bir şekilde adımını attı eve. Kadın yatak odasına girdiğinde soyunmaya başladı, adam ''neden herşey için acele ediyorsun'' dedi. Kadın ''geç kaldığım için kaybettiğim şeylerin çokluğunu bilmiyorsun'' dedi.
Sabah oldu, apar topar giyindi kadın. Kadına baktı adam. ''Gidiyorsun demek'' dedi. Kadın konuşmadı, bir fincan kahve yaptı kendine. Kadın herşeyi tek kişilik düşünüyordu. Kapıyı açtı kadın, ardından sadece kapının çarpma sesini duydu adam. Yeni bir bilet aldı kadın gişeden. Bilmediği bir şehire doğru yolculuğa çıkacaktı, yapayalnız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder