20 Ocak 2009 Salı


Bilmediğim dilde bilmediğim şarkılar çalıyordu.
İnsanlar dans ediyorlardı, mutluydular üstelik.
Bir rüyanın içindeydim sanki.
Gözyaşlarım hatırlanmayacak kadar uzaktaydı artık.
Yalanlar uydurarak gülümsemek zorunda kalmayacaktım.
Sığ insanların sığ düşünceleri yok bu rüyada.
Renklere isim vermekte zorlanıyordum.
Bir fransız filminde geçiyormuşçasına nazikti zaman.
Bir aşk hikayesinde yaşıyormuşçasına kırılgandım ben...
Karşıdan gelen adamın yüz hatlarını görmekte zorlanıyordum.
Sonra hafif bir asit kokusu oluştu havada.
Gözlerim aralandı.
Açılmak istiyorlardı fakat ben kalmak istiyordum bu rüyada.
Kısa bir düş gördüm, uzun bir yalnızlığa ''düş''tüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder